Muazzez Abacı Kemancı Dövüyor

Hüzünlü hissetmek istediğimde hep Muazzez Abacı dinlerim ve bu geleneği 2009’dan beri devam ettirmeye çalışırım. Bu tutkunun meşalesi ilk kez komşumun evindeki radyoda Unutamazsın‘ın çalmasıyla yakılmıştı. Ayrıca kendisi benim nezdimde 90’ların memur hayatına oldukça yakışan bir sanatçıdır.

90'lar memur hayatı (temsili).

Ankara’da yaşayan Mehmet Bey her sabah saat 6’da kalkıyor. 1955 doğumlu, 42 yaşında, evli ve 2 çocuk babası. İktisat fakültesinde eğitim görmüş, Devlet Su İşleri’nde muhasebeci olarak çalışıyor, uzun boylu, sigara tiryakisi ve oldukça aceleci. Annesinin uzaktan akrabasının kızıyla evlenmiş, fakat aklı üniversitedeki aşkı Suna Hanım’da kalmış. Her sabah, derin hisler besleyemediği bir kadının yanında uyanan ve bu histen de suçluluk duyan Mehmet Bey, Cumartesi akşamlarının rutini haline gelen arkadaş buluşmalarında rakı eşlikçisi niyetine Muazzez Abacı dinliyor. İçten içe yarım kalan duygularına, yaşayamadığı mutluluklara hayıflanıyor ve hüzünleniyor. Hüzünlendikçe ağlıyor Mehmet Bey, o ağlıyor ben hüzünleniyorum.

Mehmet Bey.

Hayatta bazı kelimelerin yan yana gelmesi oldukça olasılıklıdır, bazen de çok olasılıklı değildir. Patlıcandan sonra musakka demek, kertenkeleden sonra huzur dememek... Benim bu zamana kadar hayatta gözlemlediğim şeylerden biri de buydu. Fakat bu gözlemimi yerle bir edecek, moral değerlerimi sorgulatacak, Mehmet Bey'i çileden çileye sokacak bir kelimeler silsilesine şahit olacağımı asla tahmin edemezdim.

Yine Mehmet Bey’i yad ederek hüzünlenmek, acılar diyarında ufak bir gezintiye çıkmak istediğim bir günde Muazzez Abacı dinlemeye yeltendim. Arama çubuğuna ‘Muazzez a’ yazmışken gözüme bir öneri takıldı: “MUAZZEZ ABACI KEMANCIYA DAYAK ATIYOR”. Bu, benim gözlemlerime göre kurulması imkansız bir cümle. Yazdıklarımı silip silip tekrar yazdım, fakat maalesef… Muazzez Abacı yine kemancı dövüyor. İçim elvermeyerek arama tuşuna bastım ve karşıma 12 sene önce yüklenen bir YouTube videosu çıktı. Videoda Muazzez Hanım oldukça gereksiz bir şekilde kemancıya tutuluyor, hakaret ediyor bu da yetmezmiş gibi şiddet uyguluyor bunun karşısında ise kemancı kabullenilmiş bir çaresizlikle olduğu yerde duruyor.

Videoyu yaklaşık 1 dakika izleyebildim. Bu sırada Mehmet Bey uyandı, biraz huzursuzlandı. Binbir telkinle yerine yatırdım. "Bundan sonra sadece Ayşe Tunalı dinleyeceğiz" dedim. Önce hoşuna gitmedi fakat Ayşe Hanım’ın Suna Hanıma olan benzerliğini görünce sustu. Huzursuzluğunun yerini hayal kırıklığı aldı ve şu son sözleri söyledi:

Sarışın aptal ederse, esmer iptal eder…